Covid 19 Sonrası Hastalıklar Neden Arttı?

Son zamanlarda sağlık dünyasında öne çıkan iki önemli konu dikkatleri üzerine çekiyor: Covid-19 ve üst solunum yolu enfeksiyonları. Her iki konuda da uzmanların yaptığı araştırmalar ve açıklamalar, halkın kafasında oluşan soru işaretlerini gidermeyi amaçlıyor. Bu iki ayrı haberin ışığında, pandeminin ardından ortaya çıkan sağlık sorunlarına daha geniş bir perspektiften bakmak mümkün.

Covid-19’un Yan Etkileri ve Aşı Tartışmaları
Covid-19 pandemisi, dünya genelinde hayatı köklü bir şekilde etkiledi. Pandemiyle mücadelede kullanılan aşılar başlangıçta büyük umut kaynağı olmuştu. Ancak, zamanla aşıların yan etkileri hakkında çeşitli tartışmalar ve spekülasyonlar ortaya çıktı. Birçok kişi, özellikle kalp hastalıkları ve tromboembolik komplikasyonlar gibi ciddi sağlık sorunlarını aşıya bağlamaya başladı. Ancak, TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Berna Kömürcüoğlu, bu konudaki yaygın yanılgıları ortadan kaldırmak için yapılan geniş çaplı bir araştırmanın sonuçlarını paylaştı. İngiltere, İspanya ve Estonya’da 20 milyon kişinin verilerinin incelendiği bu araştırma, hastalıkların asıl sebebinin aşı değil, Covid-19’un kendisi olduğunu gösterdi. Özellikle kardiyovasküler komplikasyonların Covid-19’un yol açtığı yan etkiler olduğuna dikkat çekildi.
Prof. Dr. Kömürcüoğlu ayrıca, Covid-19’un Omicron varyantı ile birlikte hastalığın daha hafif seyrettiğini, ancak yine de damar hastalıklarına neden olabileceğini vurguladı. Bu durum, Covid-19’un sadece ilk enfeksiyon sırasında değil, uzun vadede de sağlık üzerinde olumsuz etkiler bırakabileceğini gösteriyor. Ayrıca, aşının koruyuculuğunun zamanla azaldığını ve özellikle risk gruplarının yılda bir kez aşı yaptırmasının önerildiğini belirtti. Bu açıklamalar, Covid-19 aşılarının yan etkileri hakkındaki yanlış bilgileri ortadan kaldırmak adına önemli bir adım oldu.

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonlarındaki Artış ve Belirsizlik
Öte yandan, Covid-19 pandemisinin ardından üst solunum yolu enfeksiyonlarında büyük bir artış gözlemleniyor. Hastaneler, özellikle bebekler ve çocuklar arasında artan halsizlik, öksürük, ateş gibi belirtilerle dolup taşıyor. Son dönemde bu tür şikayetlerin yaygınlaşması, akıllara yeni bir salgın olasılığını getirdi. Ancak, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Alpay Azap, bu konuda kamuoyunu rahatlatacak açıklamalar yaptı. Azap, bilinmeyen bir salgın olmadığını, yaşanan enfeksiyonların zaten bildiğimiz virüslerden kaynaklandığını belirtti. Influenza, RSV ve Covid-19’un yeni varyantları gibi virüsler, bu dönemde daha fazla görülmeye başladı. Pandemi döneminde uygulanan kapalı kalma, maske takma ve hijyen kurallarının gevşetilmesiyle, vücudun bu virüslere karşı direncinin azaldığını ve enfeksiyonların daha sık görülmesinin beklenen bir durum olduğunu açıkladı.
Bu enfeksiyonların bir diğer dikkat çeken yönü ise şikayetlerin uzun süre devam etmesi. Özellikle öksürük gibi belirtiler bir aya kadar sürebiliyor. Ancak Prof. Dr. Azap, bu durumun hastalığın devam ettiğini göstermediğini, iyileşme sürecinin uzayabileceğini belirtti. Ayrıca, bazı vakalarda iyileşme sürecinde bir kişinin başka bir virüse yakalanarak yeniden hasta olabileceğini de vurguladı. Bu nedenle peş peşe gelen enfeksiyonlar, şikayetlerin daha uzun süreli olmasına yol açabiliyor.

Pandemi Sonrası Dönemde Bağışıklık Sistemi Zorlukları
Her iki haber de pandeminin sağlık üzerindeki etkilerinin hala devam ettiğini gösteriyor. Covid-19 aşılarına yönelik yanlış anlaşılmalar ve pandeminin getirdiği yeni sağlık zorlukları, toplumun sağlığını tehdit etmeye devam ediyor. Ancak uzmanlar, hastalıkların temel kaynağının aşı değil, Covid-19’un kendisi olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Ayrıca, üst solunum yolu enfeksiyonlarında görülen artış, pandeminin bıraktığı izlerin bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Bu dönemde, bağışıklık sistemimizin virüslere karşı daha savunmasız hale gelmesi, hastalıkların yaygınlaşmasına neden oluyor.
Sonuç olarak, Covid-19’un ve diğer viral enfeksiyonların uzun vadeli etkileri, sağlık dünyasında hala önemli bir tartışma konusu olmaya devam ediyor. Uzmanlar, aşıların koruyuculuğunun zamanla azalmasına rağmen hala gerekli olduğunu vurgularken, toplumun bağışıklık sistemini güçlü tutması için de dikkatli olmasını öneriyor. Pandemi sonrası dönemde karşılaşılan sağlık sorunlarına karşı alınacak önlemler, gelecek yıllarda daha sağlıklı bir toplum için kritik öneme sahip.