İlerlemek İçin Harekete Geçmenin Önemi

Merhaba, Sevgili Aktif Zihinler Ailesi, hepiniz yeni yazımıza hoş geldiniz. Bugün sizler için harika bir konuyu ele alıyoruz. ”İlerlemek İçin Harekete Geçmenin Önemi” ilk adımı atıp harekete geçtiğimizde, hayatımızda nelerin değişebileceğini konuşacağız bugün. Hazırsanız Başlayalım..

Bazen hayatın tam ortasında kalırız, içimizde büyük bir istek vardır ama adım atmaya bir tülü cesaret edemeyiz. Günler, haftalar, aylar ve hatta yıllar geçer ama biz hâlâ aynı yerdeyizdir. Oysa hepimiz biliriz ki beklemekle hiçbir şey değişmez. Değişim, umut ve ilerleme biz harekete geçtiğimizde başlar. Ve çoğu zaman tek ihtiyacımız olan şey, kocaman bir cesaret değil, sadece küçücük bir ilk adımdır.

Hayat çoğu zaman bizden büyük şeyler istemez, sadece küçük bir adım atmamızı bekler. Ama nedense en zor olan da hep o ilk adımdır. İçimizde bir istek, bir hayal, bir umut vardır, ama aynı zamanda bizi geri çeken korkular, kaygılar ve o tanıdık iç sesimiz “Ya yapamazsam?” Hep bekleriz. Daha hazır hissetmeyi, daha doğru bir zamanı, daha uygun bir koşulu… Oysa hayatın sırrı beklemekte değil, harekete geçmektedir.

Bir kapıyı açmak için tüm gücümüzle yüklenmemiz gerekmez, sadece tokmağı çevirmemiz yeterlidir. İlk adım da böyle başlar aslında, küçük ama hayatımızın yönünü değiştirebilecek kadar güçlü. O küçücük adım, zihnimizin içinde taşıdığımız yükleri biraz olsun hafifletir. Çünkü başladığımızda, zihnimiz artık o işi ertelemez, onun yerine bize güç, motivasyon ve huzur verir. Yani aslında en ağır zor his, başlamamış olmanın verdiği o histir.

Kendimize şunu soralım ”Bugün atabileceğim adım ne?”, ”Nasıl başlayabilirim?” Belki uzun zamandır yazmak istediğiniz kitabın ilk cümlesini yazmak. Belki bir telefon açmak. Belki de sadece yürüyüşe çıkmak. Küçük görünür, ama o küçük adımlar birleştiğinde sizi bambaşka bir noktaya ulaştırır.

Evet, belki zorlanacaksınız. Belki sendeleyeceksiniz. Ama hiç başlamamış birinden her zaman daha ileride olacaksınız. Çünkü yolda olmak, hata yapsak bile büyümek demektir. Engeller karşınıza çıktığında, onları zorluk olarak değil, gelişiminizi hızlandıran yardımcı olarak görmelisiniz.

Hazır hissetmeyi beklemeyin. Çünkü hiçbir zaman yüzde yüz hazır olamazsınız. Gerçek mucize, hazır olmadığınızı düşündüğünüz halde yola çıkma cesareti gösterebilmenizdedir. Kendinize bir bakın, sizi durduran şey ne? Korku mu, ertelemek mi, başkalarının ne söylediği mi? Daha önemlisi, bu zinciri kırmak için şu an atabileceğiniz adım ne olabilir?

Unutmayın, siz düşündüğünüzden çok daha güçlüsünüz. Bugün o küçücük adımı atın. İnanın gerisi kendiliğinden gelecektir.

Saygılarımla

Hülya